Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
MEMELİ BİYOLOJİSİ MEMELİLERİN YAŞAMINA BİR BAKIŞ MEMELİLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ
¨ Memeli sınıfı omurgalıların en en gelişmiş sınıfı kabul edilir.
¨ Günümüzde yaklaşık 6000 kadar türle temsil edilmektedir.
¨ Yavrularını beslemek üzere, süt salgılayan meme bezlerine sahiptirler. Meme bezlerine sahip olan bu hayvan grubuna ‘memeliler’ anlamına sahip ‘Mammalia’ ismi verilmiştir. (Latince; mamma: meme).
¨ Yavru bakımı vardır.
¨ Sıcakkanlı (Homoithermal) canlılardır.
¨ Kulak içinde üç kemik şekillenmiştir (çekiç, örs, üzengi) ve bu set sayesinde iyi duyarlar. Vücutlarında az yada çok sayıda kıl (POST, SAKAL, BIYIK vb) ya da türevleri (Gergedan Boynuzu, Kirpi Dikeni vb) bulunur.
¨ Karın ve göğüs boşluğu kaslı bir diyaframla birbirinden ayrılır
¨ Doğal olarak veya insan eliyle çok geniş yayılış alanlarına ulaşmışlardır. Tropikal bölgelerden kutuplara ve okyanuslardan çöllere varıncaya kadar her yerde rastlanılabilmektedir.
¨ Kıl ve türevleri,
¨ Diyafram
¨ Testisleri vücut boşluğu dışında bulunan testis kesesi (= scrotum) içerisinde bulunur.
¨ Kafatası iskeletinde; birçok kemik parça kaynaşarak tek bir kemik haline dönüşmüştür.
¨ Kafatasının her iki yanında bir temporal çukurluk bulunur.
¨ Kafatası 2 adet oksipital kondil ile 1. boyun omuruna (Atlas) bağlanır.
¨ Derilerinde epidermal kökenli ter, yağ, koku ve süt bezleri gibi çeşitli salgı bezleri bulunur.
¨ Epidermisten türevlenen kıllar (maymun, insan) tırnak (maymun, ayı, insan), boynuz (keçi, gergedan) ve bazı gruplarda bulunan pullar (sıçanların kuyruğu, manis vb) bulunabilir. ¨ Bazılarında deri tamamen çıplaktır. (yunuslar ve balinalar)
¨ Bazılarında (armodillo) kemikten yapılmış pullar bulunur.
¨ Koku bezleri tüm karasal memelilerde mevcut olup özellikle koku alma duyusu gelişmiş olanlarda daha iyi gelişmiştir (Balinalara yok)
¨ Ter ve Yağ Bezleri bulunur.
¨ Yağ bezleri ter bezlerinin farklılaşmasıyla oluşmuştur.
¨ Genellikle kıl folikülleriyle bağlantılı olup, gerek kıl ve gerekse derinin yumuşatılmasına yarar. Ayrıca derinin su geçirmez bir özellik kazanmasını da sağlar.
¨ Çoğunluğu vivipar olup, yavrular doğmadan önce plasenta (son eş) ile beslenirler.
¨ Dişler heterodont tipte olup, çoğunda diş değişimi var. Genç bireylerin kullandıkları geçici dişler (süt dişleri de denir), erginleşme süreci içerisinde yerini kalıcı dişlere bırakır.
¨ Birçok kemirgenin kesici dişleri yaşamları boyunca büyüme eğilimindedir. Bu nedenle hayvan bir şeyler kemirerek dişlerini aşındırmalıdır. Eğer aşındıramaz ise dişler aşırı şekilde büyüyerek ağız açıklığını kapatır, beslenmeyi engelleyebilir.
¨ Memelilerde dişler kesici (I=İncisor), köpek (C Canine) ve azı dişleri (M Molar) olmak üzere üç tiptir.
¨ Mide çoğunlukla bölümlere ayrılır.
¨ Sindirim borusu, ince ve kalın bağırsak olarak emilimin çeşitli aşamalarını gerçekleştirmek üzere farklılaşmalar gösterir. Kalın bağırsağın ilk kısmında ise kör barsak (appendix çekum) bulunur.
¨ Kalp dört odalı (iki kulakçık, iki karıncık), tek bir sol aort yayı vardır.
¨ Deve ve Lama gibi bazı hayvanlar hariç, memelilerde eritrositler (alyuvarlar) çekirdeksizdir. Eritrositler çoğunlukla yuvarlak, develerde ve lama’ da elips şeklindedir.
¨ Akciğer ile solunum söz konusudur. Sağda üç, solda iki loblu olan akciğerler alveollü yapıya sahiptir. Akciğerlerin hava kanalları olan bronşlar dallanarak alveollerle son bulur.
¨ Bir ev kedisinin kedinin akciğerinde yaklaşık 400 milyon civarında alveol varken, aslanda 5 milyar, filde 100 milyar civarı alveol bulunmaktadır. ¨ Buradan yola çıkarak; bir filin 400 m2 lik bir akciğer yüzey alanına sahip olduğu hesaplanmıştır
¨ Erkeklerde iki testis, dişide ise tek bir uterus bulunur.
¨ Yumurta uterusun çeperine tutunup gelişimini ana organizmaya bağlı olarak sürdürür.
¨ Embriyo amnion ve allontois ile çevrili olup anaya bir göbek bağı ile (plasenta) bağlıdır. Embriyo doğuma kadar kan dolaşımı aracılığıyla ananın besinlerine ortak olurken, aynı şekilde boşaltım ürünlerini annenin dolaşımı aracılığıyla uzaklaştırır.
¨ Yavrularını doğururlar ve vivipardırlar.
¨ Beyinden 12 çift sinir çıkar. Merkezi sinir sistemi, beyin yarım küreleri ve beyinciğin gelişmesi ile karakterize edilirken, omurilik ile medianda uzanır.
¨ Beyin yarım küreleri öne doğru gelişim göstererek koku alma ile ilgili lobları, geriye doğru gelişerek epifiz (diencephalon=Arabeyin) ile mesencephalonu (Ortabeyin) oluşturur.
¨ İşitme ve görme organları iyi gelişmiştir. Birçok gececil (nocturnal) tür zifiri karanlıkta bile, objelerin gündüz absorbe ettikleri ısı radyasyonundan yararlanarak çok rahatlıkla görüş sağlar. Köpek ve yırtıcıların bazıları insandan yüzlerce kat daha iyi koku alabilmektedir.
¨ Bir çift metanefroz tipte böbreğe sahiptirler.
¨ Memelilerin idrar keseleri bulunur ve boşaltım ürünleri sıvı haldeki üredir.
¨ Karasal memeliler suya çokça ihtiyaç duyarlar. Birçok memeli suyu doğrudan içerek alırken, bazıları da yedikleri besinlerden sağlarlar.
¨ Memelinin büyüklüğüne göre su ihtiyacı değişmektedir. Bazı küçük kemirgenlerde günlük su ihtiyacı 1-2 gr kadarken, bir Asya Filinin ortalama günlük su ihtiyacı 200-300 kg’ı bulabilir.
¨ Böbrekler ve mesane
¨ Dünyanın en küçük memelisi bir böcekçil yarasa olan Craseonycteris thonglongyai (Yabanarısı yarasası) 3-4 cm boyunda ve 1-2 gr ağırlığındadır.
¨ Dünyanın en büyük memelisi Balaenoptera musculus (Mavi balina) 35-36 m boyunda ve 135-140 ton ağırlığındadır.
¨ En büyük karasal memeli Loxodonta africana (Afrika fili) 3,5-4 m boyunda ve 8-9 ton ağırlığındadır.
¨ Dünyanın en büyük uçan memelisi Pteropus giganteus (uçan tilki=uçan köpek) 45 cm boyunda ve 17 kg ağırlığındadır. Kanat açıklığı ise 170 cm’ye kadar ulaşabilir.
¨ En hızlı üreyen memeliler kemirgenler=kemiriciler (Ordo: Rodentia) olup, geometrik artış seyri verecek şekilde ürerler. Birçoğu yıl içerisinde birkaç kez hamile kalabildiği gibi, bir batında çok sayıda yavru meydana getirirler. En iyimser tahminlere göre; kemirgenlerin sayısının, insanların şu andaki dünya nüfusunun 200- 250 katı kadar olduğu yönündedir.
¨ En çok avlanan memeli Homo sapiens (insan), avlanma ile her yıl milyarlarca ton omurgalıyı ortadan kaldırmaktadır. Denizlerdeki toplam balık stoklarının %60’ını şimdiden tüketmiştir. Doğal predatörü olmayan, fakat her canlı-memeli için potansiyel predatör olan tek memeli türü insandır.
¨ En çok yok eden memeli Homo sapiens (insan), her yıl milyonlarca hektar ormanı ortadan kaldırmaktadır. Sadece geçen yıl, insan eliyle ortadan kalkan orman alanının Kıbrıs’ın yüzölçümünden fazla olduğu hesaplanmıştır.
¨ En çok kirleten memeli Homo sapiens (insan), her yıl milyarlarca ton atığı doğaya bırakmaktadır. Dünyada her yıl üretilen pet şişeler 10 m yüksekliğinde olacak şekilde bir yerde toplanacak olsaydı, Japonya Adası’nın yüz ölçümü kadar bir alana ihtiyacımız olurdu. İnsanoğlunun bir yılda ortalama olarak 1 milyar ton dışkı yaptığı, bunun iki üç katı kadar da idrar ürettiği düşünülürse geri dönüşümün ve arıtmanın önemi göz ardı edilemez.
¨ Birçok bilim insanına göre; insanın dünyada son 30-40 yıl içerisinde yaptığı değişimin ve tahribatın geri döndürülmesi-onarılması mümkün gözükmemektedir. İnsan kendi neden olduğu etkileşimler ve değişimler nedeniyle, böyle devam ederse, çok yakın bir gelecekte en iyimser yaklaşımlara göre populasyonunun %60’ını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Tarih: 2019-12-10 09:13:03 Kategori: Biyoloji
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Memeli biyolojisi memelilerin genel özellikleri Nedir
¨ Memeli sınıfı omurgalıların en en gelişmiş sınıfı kabul edilir.
¨ Günümüzde yaklaşık 6000 kadar türle temsil edilmektedir.
¨ Yavrularını beslemek üzere, süt salgılayan meme bezlerine sahiptirler. Meme bezlerine sahip olan bu hayvan grubuna ‘memeliler’ anlamına sahip ‘Mammalia’ ismi verilmiştir. (Latince; mamma: meme).
¨ Yavru bakımı vardır.
¨ Sıcakkanlı (Homoithermal) canlılardır.
¨ Kulak içinde üç kemik şekillenmiştir (çekiç, örs, üzengi) ve bu set sayesinde iyi duyarlar. Vücutlarında az yada çok sayıda kıl (POST, SAKAL, BIYIK vb) ya da türevleri (Gergedan Boynuzu, Kirpi Dikeni vb) bulunur.
¨ Karın ve göğüs boşluğu kaslı bir diyaframla birbirinden ayrılır
¨ Doğal olarak veya insan eliyle çok geniş yayılış alanlarına ulaşmışlardır. Tropikal bölgelerden kutuplara ve okyanuslardan çöllere varıncaya kadar her yerde rastlanılabilmektedir.
¨ Kıl ve türevleri,
¨ Diyafram
¨ Testisleri vücut boşluğu dışında bulunan testis kesesi (= scrotum) içerisinde bulunur.
¨ Kafatası iskeletinde; birçok kemik parça kaynaşarak tek bir kemik haline dönüşmüştür.
¨ Kafatasının her iki yanında bir temporal çukurluk bulunur.
¨ Kafatası 2 adet oksipital kondil ile 1. boyun omuruna (Atlas) bağlanır.
¨ Derilerinde epidermal kökenli ter, yağ, koku ve süt bezleri gibi çeşitli salgı bezleri bulunur.
¨ Epidermisten türevlenen kıllar (maymun, insan) tırnak (maymun, ayı, insan), boynuz (keçi, gergedan) ve bazı gruplarda bulunan pullar (sıçanların kuyruğu, manis vb) bulunabilir. ¨ Bazılarında deri tamamen çıplaktır. (yunuslar ve balinalar)
¨ Bazılarında (armodillo) kemikten yapılmış pullar bulunur.
¨ Koku bezleri tüm karasal memelilerde mevcut olup özellikle koku alma duyusu gelişmiş olanlarda daha iyi gelişmiştir (Balinalara yok)
¨ Ter ve Yağ Bezleri bulunur.
¨ Yağ bezleri ter bezlerinin farklılaşmasıyla oluşmuştur.
¨ Genellikle kıl folikülleriyle bağlantılı olup, gerek kıl ve gerekse derinin yumuşatılmasına yarar. Ayrıca derinin su geçirmez bir özellik kazanmasını da sağlar.
¨ Çoğunluğu vivipar olup, yavrular doğmadan önce plasenta (son eş) ile beslenirler.
¨ Dişler heterodont tipte olup, çoğunda diş değişimi var. Genç bireylerin kullandıkları geçici dişler (süt dişleri de denir), erginleşme süreci içerisinde yerini kalıcı dişlere bırakır.
¨ Birçok kemirgenin kesici dişleri yaşamları boyunca büyüme eğilimindedir. Bu nedenle hayvan bir şeyler kemirerek dişlerini aşındırmalıdır. Eğer aşındıramaz ise dişler aşırı şekilde büyüyerek ağız açıklığını kapatır, beslenmeyi engelleyebilir.
¨ Memelilerde dişler kesici (I=İncisor), köpek (C Canine) ve azı dişleri (M Molar) olmak üzere üç tiptir.
¨ Mide çoğunlukla bölümlere ayrılır.
¨ Sindirim borusu, ince ve kalın bağırsak olarak emilimin çeşitli aşamalarını gerçekleştirmek üzere farklılaşmalar gösterir. Kalın bağırsağın ilk kısmında ise kör barsak (appendix çekum) bulunur.
¨ Kalp dört odalı (iki kulakçık, iki karıncık), tek bir sol aort yayı vardır.
¨ Deve ve Lama gibi bazı hayvanlar hariç, memelilerde eritrositler (alyuvarlar) çekirdeksizdir. Eritrositler çoğunlukla yuvarlak, develerde ve lama’ da elips şeklindedir.
¨ Akciğer ile solunum söz konusudur. Sağda üç, solda iki loblu olan akciğerler alveollü yapıya sahiptir. Akciğerlerin hava kanalları olan bronşlar dallanarak alveollerle son bulur.
¨ Bir ev kedisinin kedinin akciğerinde yaklaşık 400 milyon civarında alveol varken, aslanda 5 milyar, filde 100 milyar civarı alveol bulunmaktadır. ¨ Buradan yola çıkarak; bir filin 400 m2 lik bir akciğer yüzey alanına sahip olduğu hesaplanmıştır
¨ Erkeklerde iki testis, dişide ise tek bir uterus bulunur.
¨ Yumurta uterusun çeperine tutunup gelişimini ana organizmaya bağlı olarak sürdürür.
¨ Embriyo amnion ve allontois ile çevrili olup anaya bir göbek bağı ile (plasenta) bağlıdır. Embriyo doğuma kadar kan dolaşımı aracılığıyla ananın besinlerine ortak olurken, aynı şekilde boşaltım ürünlerini annenin dolaşımı aracılığıyla uzaklaştırır.
¨ Yavrularını doğururlar ve vivipardırlar.
¨ Beyinden 12 çift sinir çıkar. Merkezi sinir sistemi, beyin yarım küreleri ve beyinciğin gelişmesi ile karakterize edilirken, omurilik ile medianda uzanır.
¨ Beyin yarım küreleri öne doğru gelişim göstererek koku alma ile ilgili lobları, geriye doğru gelişerek epifiz (diencephalon=Arabeyin) ile mesencephalonu (Ortabeyin) oluşturur.
¨ İşitme ve görme organları iyi gelişmiştir. Birçok gececil (nocturnal) tür zifiri karanlıkta bile, objelerin gündüz absorbe ettikleri ısı radyasyonundan yararlanarak çok rahatlıkla görüş sağlar. Köpek ve yırtıcıların bazıları insandan yüzlerce kat daha iyi koku alabilmektedir.
¨ Bir çift metanefroz tipte böbreğe sahiptirler.
¨ Memelilerin idrar keseleri bulunur ve boşaltım ürünleri sıvı haldeki üredir.
¨ Karasal memeliler suya çokça ihtiyaç duyarlar. Birçok memeli suyu doğrudan içerek alırken, bazıları da yedikleri besinlerden sağlarlar.
¨ Memelinin büyüklüğüne göre su ihtiyacı değişmektedir. Bazı küçük kemirgenlerde günlük su ihtiyacı 1-2 gr kadarken, bir Asya Filinin ortalama günlük su ihtiyacı 200-300 kg’ı bulabilir.
¨ Böbrekler ve mesane
¨ Dünyanın en küçük memelisi bir böcekçil yarasa olan Craseonycteris thonglongyai (Yabanarısı yarasası) 3-4 cm boyunda ve 1-2 gr ağırlığındadır.
¨ Dünyanın en büyük memelisi Balaenoptera musculus (Mavi balina) 35-36 m boyunda ve 135-140 ton ağırlığındadır.
¨ En büyük karasal memeli Loxodonta africana (Afrika fili) 3,5-4 m boyunda ve 8-9 ton ağırlığındadır.
¨ Dünyanın en büyük uçan memelisi Pteropus giganteus (uçan tilki=uçan köpek) 45 cm boyunda ve 17 kg ağırlığındadır. Kanat açıklığı ise 170 cm’ye kadar ulaşabilir.
¨ En hızlı üreyen memeliler kemirgenler=kemiriciler (Ordo: Rodentia) olup, geometrik artış seyri verecek şekilde ürerler. Birçoğu yıl içerisinde birkaç kez hamile kalabildiği gibi, bir batında çok sayıda yavru meydana getirirler. En iyimser tahminlere göre; kemirgenlerin sayısının, insanların şu andaki dünya nüfusunun 200- 250 katı kadar olduğu yönündedir.
¨ En çok avlanan memeli Homo sapiens (insan), avlanma ile her yıl milyarlarca ton omurgalıyı ortadan kaldırmaktadır. Denizlerdeki toplam balık stoklarının %60’ını şimdiden tüketmiştir. Doğal predatörü olmayan, fakat her canlı-memeli için potansiyel predatör olan tek memeli türü insandır.
¨ En çok yok eden memeli Homo sapiens (insan), her yıl milyonlarca hektar ormanı ortadan kaldırmaktadır. Sadece geçen yıl, insan eliyle ortadan kalkan orman alanının Kıbrıs’ın yüzölçümünden fazla olduğu hesaplanmıştır.
¨ En çok kirleten memeli Homo sapiens (insan), her yıl milyarlarca ton atığı doğaya bırakmaktadır. Dünyada her yıl üretilen pet şişeler 10 m yüksekliğinde olacak şekilde bir yerde toplanacak olsaydı, Japonya Adası’nın yüz ölçümü kadar bir alana ihtiyacımız olurdu. İnsanoğlunun bir yılda ortalama olarak 1 milyar ton dışkı yaptığı, bunun iki üç katı kadar da idrar ürettiği düşünülürse geri dönüşümün ve arıtmanın önemi göz ardı edilemez.
¨ Birçok bilim insanına göre; insanın dünyada son 30-40 yıl içerisinde yaptığı değişimin ve tahribatın geri döndürülmesi-onarılması mümkün gözükmemektedir. İnsan kendi neden olduğu etkileşimler ve değişimler nedeniyle, böyle devam ederse, çok yakın bir gelecekte en iyimser yaklaşımlara göre populasyonunun %60’ını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Tarih: 2019-12-10 09:13:03 Kategori: Biyoloji
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx